Biyografi Yazım Serüveni
Yunanca bios (hayat) ve graphe (yazı) kelimelerinin birleşiminden meydana gelen biyografi (biography) kavramını ilk kullanan, İngiliz şair John Dryden (1961-1700) olarak bilinmektedir. Kısaca “Birinin hayatının bir başkası tarafından yazılmasıdır” (New Oxford Dictionary of English,2001.) Biyografi çalışmalarına duyulan ilgi antik dönemlerden bu yana önemini hiç kaybetmemiş ve modern zamanlarda bu ilgi daha kurumsal bir yapı kazanmaya başlamıştır. İslam dünyasında biyografi çalışmalarının tarihi, hadis ilminin ve ulemasının kurumsallaşmasıyla başlatıldı. Hadis tenkidi sayesinde Hazreti Peygamber’in yaptıkları ve söyledikleri titizlikle tespit edilip, hayatı başka anlatı gelenekleri de kullanılarak siyer ve meğazi kitaplarında öykülendirildi.
Modern biyografi yazımı ise üniversitelerin bünyesinde kurulan “Yaşam Yazma Merkezleri” biyografiye kuramsal açıdan odaklanır ve disiplinler arası özgün çalışmaları hayata geçirir. Bu merkezlerden biri 2008 yılında Avustralya Ulusal Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırma Okuluna bağlı olarak kurulan “Ulusal Biyografi Merkezi”dir. Merkez, Avustralya ve ötesinde biyografi yazan ve okuyan herkes için bir faaliyet merkezi olarak hareket etmeyi amaçlamaktadır. Merkez, aynı zamanda 1959 tarihinde başlatılan ve 20 cilde yaklaşan Avustralya Biyografi Sözlüğü üzerinde çalışmalarına devam ederken, konferans ve seminerler düzenlemekte ve yine doktora öğrencilerine burs vermektedir. Almanya’da ise Zentrum Fuer Biographik “Biyografi Merkezi” biyografi üzerine çalışmalar yürütmektedir. Hollanda da Groningen Üniversitesi bünyesinde 2004 yılında Biyografi Enstitüsü kurulmuştur. Aynı Üniversite biyografiye karşı artan popülaritenin teşvikiyle 2012 yılında Tarih ve Biyografi Teorisi Bölümünü kurarak biyografi çalışmalarına olan ilgiyi karşılamaya çalışacaktır. İspanya’da “Avrupa Biyografi Teorisi ve Pratiği Ağı” ismiyle kurulan biyografi merkezi ise İspanyol araştırmacılara yönelik çalışmalar yürütürken, enerjisinin büyük bir bölümünü Avrupa ülkeleri arasındaki biyografi çalışmalarını ortak bir ağ üzerinden koordine etmekte ve güçlü bağlantılar kurmayı da amaçlamaktadır. İtalya da ise karşımıza “Biyoetüdler Topluluğu” isimli bir oluşum çıkmaktadır.
İngiltere biyografi konusunda çalışma merkezleriyle ön plana çıkan ülkelerden birisidir. Sussex Üniversitesi bünyesinde 1999 yılında kurulan “Yaşam Tarihi ve Yaşam Yazısı Araştırmaları Merkezi” biyografiye odaklanırken bir yandan da “sözlü tarih” çalışmaları ile biyografiyi sentezleyerek bu alanı genişletmiştir. Oxford Üniversitesi bünyesinde, 2011 yılında Wolfson College Başkanı biyografi yazarı Dame Hermione Lee tarafından Oxford Yaşam Yazma Merkezi (OCLW) kurulmuştur. Bu merkez uluslararası biyografik etkinliklerin yanı sıra İngiltere’nin ünlü biyografik yayını olan Ulusal Biyografi Sözlüğü'nü yayımlamaktadır. Londra’da bulunan Kıng’s Kollege London’ın Sanat ve Beşeri Bilimler Araştırma Enstitüsü’nün bir parçası olarak 2007 yılında kurulan “Yaşam Yazısı Araştırma Merkezi” biyografi üzerine disiplinlerarası çalışmayı odak noktası olarak belirlemiştir. Aynı zamanda Uluslararası Biyografi Derneği üyesidirler.
Amerika Birleşik Devletleri de biyografi konusunda ciddi çalışmaların yapıldığı ülkelerin başında gelmektedir. Manoa’daki Hawaii Üniversitesi bünyesinde faaliyet yürüten “Biyografi Araştırma Merkezi” bunlardan birisidir. Bireysel çabalarla ABD’de kurulan, Biographers International Organization (Biyografi Yazarları Uluslararası Organizasyonu) adıyla çalışmalar yürütmektedir. Ünlü biyografi yazarı James McGrath Morris tarafından 2008 yılında temelleri atılan bu organizasyon 2019’da resmen kurulmuştur.
Bir başka örnek ise Çin’den. Şanghay Jiao Tong Üniversitesi bünyesinde faaliyetlerini yürüten “Yaşam Yazım Merkezi” Profesör Yang Zhengrun ve Profesör Liu Jialin tarafından yönetilmektedir. Mikrotarih çalışmaları da biyografi için büyük önem arz eder. Bireyin yaşamını derin bir analiz ile tanımlamayı sağlayan mikro tarih, ortaya çok dikkat çeken biyografik eserler çıkarabilmektedir. İzlanda’daki Reykjavik Akademisi’ndeki Mikrotarih Araştırmaları Merkezi biyografi ve hafıza çalışmaları, çıkardıkları nitelikli mikrotarih dergileri ile alana katkı sunmaktadırlar.
Bu yaşam yazım/biyografi merkezlerinin yanı sıra birçok farklı ülkeden bazı kuruluşlar en iyi biyografi kitaplarını seçer ve bunları ödüllendirir. Bunlardan birisi ABD’de bulunan Pulitzer Biyografi Ödülüdür. İngiltere’den Whitebread En İyi Biyografi Ödülü, Kanada’da Drainie-Taylor Biyografi Ödülü, Avustralya’da Ulusal Biyografi Ödülü, Fransa’da Prix Goncourt de la Biographie gibi ödüller bu kuruluşlar tarafından en iyi biyografilere verilmektedir.
Türkiye ise biyografik çalışmalar noktasında İslam kültüründen devraldığı mirasla köklü bir geleneğe sahiptir. Bu gelenek yetiştirdiği ilim adamları vasıtasıyla dikkate değer biyografik eserler ortaya koyabilmiştir. Modern zamanlarda ise biyografik çalışmalarda niceliksel ve niteliksel bir artıştan söz etmek mümkündür. İstanbul Üniversitesi’nin düzenlediği “İslam Te’lif Geleneğinde Biyografi Yazıcılığı” çalıştayı, BİSAV’ın düzenlediği “Türkiye’de Biyografi Açık Oturumu” ve ihtisas seminerleri biyografi disiplinine yönelik bir farkındalık oluşturması bakımından önemlidir. Biyografi Dergisi ve biyografik web sitesi üzerine çalışmalar da hayat geçirilmiştir. Tüm bu girişimlerin yanı sıra üniversite bünyesinde veya kolektif bir girişim olarak biyografi üzerine odaklanan akademik bir merkez hayata geçirilebilmiş değildir. Bu anlamda biyografi disiplininin, Türkiye’de hak ettiği seviyelerde olmadığı görülmektedir. Bu eksikliğin farkında olan İbnülemin Mahmud Kemal İnal vakfı bünyesinde Biyografi Enstitüsü 2021 yılında kuruldu.