“Kadı Ve Günlüğünden Ben Anlatıları Envanterine: Bir Gelişme Raporu 2013-2023”
“Kadı Ve Günlüğünden Ben Anlatıları Envanterine: Bir Gelişme Raporu 2013-2023”
Biyografi Enstitüsü Nasıl Yazdım Seminerlerinin onuncusu 13 Nisan 2023 Perşembe günü saat 18.00’da Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Üsküdar Yerleşkesinde gerçekleştirildi. Seminerin konuğu İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi dekanı Prof. Dr. Selim Karahasanoğlu’ydu. Selim Karahasanoğlu, 2013 yılında kaleme aldığı “Kadı ve Günlüğü: Sadreddinzade Telhisî Mustafa Efendi Günlüğü (1711-1735) Üstüne Bir İnceleme” isimli eseriyle birlikte ben anlatıları çalışmalarının Türkiye’deki serencamını izleyicilerle paylaştı.
Konuşmasına, Biyografi Enstitüsü’nün kuruluşunun Türk tarih çalışmaları için önemli ve heyecan verici bir gelişme olduğunu ifade ederek başlayan Karahasanoğlu, enstitü danışma kurulunda yer almaktan da mutluluk duyduğunu belirtti.
“Kadı ve Günlüğü” isimli eserini niçin ve nasıl kaleme aldığını ayrıntılarıyla anlatan hocamız öncelikle “Ben anlatıları envanterinin” ne ifade ettiğini açıkladı. Karahasanoğlu ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi lisansüstü öğrencilerinin birlikte yürüttükleri 1001/Tübitak Projesi kapsamında bir “Ben Anlatıları Envanteri” çıkarılması hedefleniyor. Buna göre Batıda self-narrative/ego-documents olarak isimlendirilen materyallerle ilgili Türkiye’de yazma eser kütüphanelerinde bulunan ve bu kapsama girecek eserlerin bir dökümü yapılıyor.
Karahasanoğlu, 2000’li yıllardan bugüne Osmanlı tarihi çalışmalarının zaman içinde yaşadığı değişimi, özellikle biyografi ve otobiyografi alanında yapılan araştırmalarla gerçekleşen dönüşümü ve tarihsel arka planı değerlendirdi. Bir dönem ihtiyatla yaklaşılması gereken kaynaklar kategorisine giren “günlük/hatırat” nev’inden eserlerin bu yaklaşım sebebiyle bir bütünün parçası haline gelemediklerini belirtti. Peki, Niyazi Mısrî Günlüğü örneğinde olduğu gibi aslında Türk tarihçilerinin klasik döneme ait ben anlatıları literatürünü bildikleri, tanıttıkları gerçeği ortadayken yine de bu metinler neden bir bütünün parçası olamamışlardı? Karahasanoğlu, yaptıkları projeyle aslında bu konuda bir farkındalık yaratmaya çalıştıklarını ve böylece, “Türkler sözlü kültüre mensup bir millettir, yazmazlar” iddiasının aslında kolayca çürütülebileceğini, elimizde bulunan ben anlatıları metinlerinin mutlaka bir gelenekten beslenerek kaleme alındıklarını açıkça ifade etti.
Konuşmacımız, Sadreddinzade Telhisî Mustafa Efendi’ye ait jurnalin/günlüğün kimler tarafından literatüre tanıtıldığını, bu metinden nasıl haberdar olduğunu da kısaca anlattı. Ardından Sadreddinzade’nin 24 yıl boyunca aralıksız tuttuğu jurnalde ne tür bilgiler yer aldığını, bu bilgilerin kadılık müessesesinden Osmanlı ilmiye mensuplarının kadro hareketliliğine, dönemin sosyal-kültürel yaşantısından Sadreddinzade’nin iç dünyasına kadar neler söylediğini verdiği örneklerle açıkladı.
Erken Osmanlı dönemine ait bir günlüğün nasıl okunabileceğine dair bir sorunun cevabı olarak vücut bulmuş bu eser aslında bir “kılavuz” olarak değerlendirilebilir. Çünkü bu çalışma metodolojik açıdan bir ben anlatısı kaynağının akademik bir metin olarak nasıl kullanılması gerektiğine dair araştırmacıya bir yöntem önermektedir.
Ben anlatısı transkripsiyonu yapmanın zorluğuna da değinen konuşmacı, günlük gibi ben anlatısı metinlerinde siyak-sibak ilişkisi olmadığı için araştırmacının kelimeleri doğru okuyabilmek için büyük çaba sarf etmek zorunda olduğunu belirtti. Örneğin Sadreddinzade günlüğünde gördüğü bir rüyayı yazarken aniden bir yangın çıkıverebiliyor. Daha yangının nasıl çıktığına anlam veremeden bir meşveret meclisi kuruluyor! Doğal olarak, siyak-sibak ilişkisi olmadan kaydedilmiş bu metnin transkripsiyonunu yapmak araştırmacı için ciddi zorlukları beraberinde getiriyor.
Sunumdan sonra konukların soruları yanıtlandı ve program bitiminde İbnülemin Vakfı Mütevelli heyeti başkanı Ahmet Samet Yapar, Biyografi Enstitüsü adına Selim Karahasanoğlu’na hediyesini takdim etti. Programın ardından davetlilere iftar ikramı yapıldı ve orada hazır bulunan Biyografi Enstitüsü danışma kurulu üyeleriyle gelecek dönemde yapılması planlanan çalışmalar hakkında istişareler yapıldı.